Terzibaşı, üniversiteden mezun olduktan sonra, 29 Ekim 1950 tarihli ve 2063 numaralı Bağdat Avukatlar Sendikası’ndan çıkan, kimliği ve itimatnamesiyle serbest avukatlık mesleğinde, o tarihten vefatına kadar doğup büyüdüğü Kerkük’te avukatlık yaparak yaşamını sürdürdü. Uzun yıllar Kerkük’te avukatlık mesleğini icra eden Terzibaşı, Avukatlık görevinde, üstün başarılar sağlamıştır. Titiz bir mizaca sahip olan Terzibaşı, bu karakterini mesleğinde, eserlerinde, hayat boyu tüm çalışmalarına yansıtmıştır. Geçimini Avukatlık mesleğinden sağlayan Terzibaşı, hukuk alanında uzman bir kişi olarak, meslek hayatı boyunca kan davalarından kaçınmış, inancından zerrece taviz vermemiştir. Ata Terzibaşı mesleğinde doğruluk ve gerçekleri olduğu gibi yansıtmaya çalışan, benimseyen, realizm tutumlu olduğunu eserlerine de yansıtmıştır. Aldığı davalar da tam kanuna bağlı, kanun izinde yürüttüğü için diğerlerine yol gösterici, danışman, bilgi kaynağı, emsal teşkil edecek bir örnek ve sembol Avukattı. Bu nedenle de Kerkük’te kanun adamı olarak hâkimlerin, savcıların, avukatların ve Kerkük Adliye Dairesi mensuplarının saygısını ve sevgisini kazanmıştır.