Doğumunun 100. Yılında Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı
Dr. Şemsettin Küzeci
Irak Türkmenlerinin büyük düşünürü, dil, edebiyat, folklor bilimcisi, araştırmacı, gazeteci, yazar ve bilge adam Avukat Ata Terzibaşı, 14 Kasım 1924 tarihinde Kerkük’ün en eski mahallelerinden biri olan Piryadi Mahallesi Terzibaşı sokağında doğdu.[1] Bu sokak, Kerkük’ün tanınmış ve meşhur soylu ailelerinden olan Terzibaşı ailesinin yerleşim bölgesiydi. Babası Terzibaşı Hacı Ömer Efendi’nin tuttuğu not defterinden öğreniyoruz. Kerküklü Molla Ahmet’in oğlu Abdurrahman Ağa’nın soyundan gelir. Ata Terzibaşı, Osmanlı döneminde Tabur İmamlığı yapmış olan Abdullatif Efendi’nin oğlu Ömer Terzibaşı’nın oğludur.[2] Vefatına kadar evlenmeyen Terzibaşı, bu soruya “Ben kitaplarımla evliyim” derdi. Ata Terzibaşı’nın resmi kayıttaki adı Ataullah Ömer Abdullatif Terzibaşı’dır.
Bayat[3] aşiretine mensup olan Terzibaşı ailesi, Terzibaşı soyadını dedeleri Abdürrahman Ağa Terzi’[4]den almışlardır. Abdürrahman Ağa bu mesleği babası Ahmet Ağa’dan alarak devam ettirmiştir. Ayrıca Abdürrahman Ağa Kumaş ticareti ile uğraşarak, Kerkük “Keriler Pazar’ında” bir kumaş küçük bir dükkânda oğulları; Abdulsamet, Fahrettin, Molla Ahmet ve Molla Tevfik ile dükkânda ticaret yaparlardı.[5]
Terzibaşı ailesi Kerkük’te tanınmış bir aile olarak diğer etnik gruplar tarafından da saygıyla karşılanan bir ailedir. Edebiyat, kültür ve ilim ile uğraşan bu aile, Kerkük’ün tarihi konularında meydana koydukları araştırmaya dayalı eser sayesinde şehrin tanınmasında önemli rolleri vardır. Terzibaşı ailesinin bazıları Osmanlı döneminde askeri ve dini görevlerinde bulunmuşlardır.[6] Terzibaşı ailesinden önemli şahsiyetler Kerkük’te dini mahfillerde görev aldı. Abdurrahman Terzibaşı’nın oğlu Abdullatif Kerkük kalesinde “Ulu Camii” de eğitimini bitirip büyük bir din âlimi olmuştur. Çok sayıda kitabı olan Abdullatif ’in önemli eserlerinden “Mevlut Nebevi” kitabıdır.1895 yılında Osmanlı’nın Kerkük’teki askeri taburunda İmam ve Hatip olarak görev almış, sonraları haça giderek dönüşte meşhur hac seyahatnamesi “Sergüzari Saadet” eserini yazmıştır.[7]
Ata Terzibaşı’nın dedesi Abdullatif’[8]in Behçet, İzzet ve Ata Terzibaşı’nın babası Ömer adında 3 erkek çocuğu vardı. Behçet (1881) Osmanlı ordusu mensubu, Birinci Dünya savaşında (1914-1918) yılları arasında esir düşmüş, daha sonra Hindistan’a sürgüne gönderilmiştir. Serbest bırakıldıktan sonra tekrar orduya dönmüş ve 1917 yılında Ermenistan’da Şehit edilmiştir. Bekâr olan Behçet Türkiye’de şehitler mezarlığında toprağa verilmiştir. İzzet (1883) Kerkük Büyük Kayseri çarşısında Bezirgân dükkânında geçimini sağlardı. 1963 yılında vefat ederek, arkasında Nuri ve Yunus adında iki erkek ve Münire ile Bedriye adında iki kız çocuk bıraktır.
Ata Terzibaşı’nın Babası olan Ömer (1897) ise, Kerkük Belediyesinde Mali müşavir olarak çalışmaktaydı.[9] Ata Terzibaşı’nın Annesi Fahriye Allahverdi Hac Ahmet Molla Süleyman Terzibaşı (1902) Ata Terzibaşı’nın babasıyla yakınlıkları olduğu için her ikisi de Terzibaşı soyadını kullanmışlardır. Fahriye’nin Babası Hacı Allahverdi 1869 yılında Kerkük Avcı mahallesinde doğmuştur. Kerkük Kayseri çarşısında döşeme malzemelere esnaf olarak çalışırdı. Öte yandan da ilim ve din kültürüne de ilgili duyardı.
Bir süre İstanbul’da Osmanlı ordusunda İmam olarak çalıştı.1974 yılında Kerkük’te vefat etti. Ata Terzibaşı’nın annesi Fahriye Hanım, Hac Ömer Abdullatif Terzibaşı’dan 3’ü erkek ve 4’ü kız çocuk olmak üzere 7 çocuk dünyaya getirmiştir. Büyük çocukları Ataullah (Ata Terzibaşı), ailenin ilk çocuğudur. Sırasıyla; Aliye (1927-2004), Abdullah (1930-1918), Burhan (1932-1940), Raziye (1934-1990), Vahiye (1942-2019) ve Saadet (1944-1989). Ata Terzibaşı’nın babası Ömer Abdullatif, 18 Mayıs 1975 tarihinde kalp yetmezliğinden dolayı Kerkük’te vefat etti. Annesi de Fahriye Hanım, 17 Şubat 1982 tarihinde Kerkük’te vefat etti. Her ikisi de Kerkük Musalla mezarlığında toprağa verildi.
Eğitimi
Terzibaşı, çocukluğunu aile evinde, folklor, edebiyat, din, ilim ve irfan kültürü ortamında geçirdi ve yetişti. Sekiz yaşına kadar mahalle mektebindeki ilk tahsilinde, Hasan Tokatlı Camisinde Kerkük’ün tanınmış din adamlarından Molla Vaiz’in öğrencisi olarak Kur’an-ı Kerim’in hatminden sonra Gülistan, Güldeste ve Fuzuli’nin eserleri kendisine okutuldu. Terzibaşı (1934-1940) yılları arasında İlkokulunu Kale İptidai mektebine okuduğu yıllarda edebiyat, kültür, sanat ve folklor konularını benimsemiştir. Türkmen kültürüne ciddi merak salmış ve içinde yeni çığır açmıştır. Hele hele Fuzuli’nin şiirlerini ezbere okuması onu daha da edebiyata ve Fuzuli Şinaslığa yönlendirmiştir. 1941 yılında girdiği Kerkük Saneviyyesine öğrenimini 1945 yılında Kerkük’te tamamladı. 1945-1946 eğitim öğretim yılında Bağdat Hukuk Fakültesi’ne başladı. 1950 yılında fakülteden mezun oldu.[10]
Mesleği (Avukatlık)
Terzibaşı, üniversiteden mezun olduktan sonra, 29 Ekim 1950 tarihli ve 2063 numaralı Bağdat Avukatlar Sendikası’ndan çıkan, kimliği ve itimatnamesiyle serbest avukatlık mesleğinde, o tarihten vefatına kadar doğup büyüdüğü Kerkük’te avukatlık yaparak yaşamını sürdürdü. Uzun yıllar Kerkük’te avukatlık mesleğini icra eden Terzibaşı, Avukatlık görevinde, üstün başarılar sağlamıştır. Titiz bir mizaca sahip olan Terzibaşı, bu karakterini mesleğinde, eserlerinde, hayat boyu tüm çalışmalarına yansıtmıştır. Geçimini Avukatlık mesleğinden sağlayan Terzibaşı, hukuk alanında uzman bir kişi olarak, meslek hayatı boyunca kan davalarından kaçınmış, inancından zerrece taviz vermemiştir. Ata Terzibaşı mesleğinde doğruluk ve gerçekleri olduğu gibi yansıtmaya çalışan, benimseyen, realizm tutumlu olduğunu eserlerine de yansıtmıştır. Aldığı davalar da tam kanuna bağlı, kanun izinde yürüttüğü için diğerlerine yol gösterici, danışman, bilgi kaynağı, emsal teşkil edecek bir örnek ve sembol Avukattı. Bu nedenle de Kerkük’te kanun adamı olarak hâkimlerin, savcıların, avukatların ve Kerkük Adliye Dairesi mensuplarının saygısını ve sevgisini kazanmıştır.
Edebi Kişiliği
Ata Terzibaşı ortaokul öğrencisiyken Irak’ta yayınlanan bazı gazete ve dergilerde makale yazmaya başladı. Hukuk Fakültesindeyken Kerkük’te (Kerkük, Afak, Beşir) gazetelerinde ve yurtdışında bazı Arap dergilerinde; Mısır’ın “Kahire ve El-Risale”, Lübnan’ın “El-Edip”, Suriye’nin “El-Hadis” dergilerinde çok değerli yazıları yer almıştır.
Irak’ta El-Aklam, El-Mektebe, El-Tazammun, El-Sakafa El-Hadise, El-Ahaa, El-Ahbar, El-Mese, El-Şaab, El-Emel, Kerkük, El-Siyase, El-Eyyam, El-Beled, El-Bilad ve Türkiye’nin “Yeşil ada”, “Türk Dili”, “Türk Sanatı”, “Türk Yurdu”, “Türk Kültürü” gibi dergilerinde, edebiyat, hukuk, tarih, folklor, müzik ve dil alanlarında Türkçe ve Arapça birçok yazısı yayınlandı.
Terzibaşı, çeşitli konularda yazdığı yazılarıyla birlikte Türkmen edebiyatı, dili ve folkloru alanında da değerli eserler bıraktı. Onun bu alandaki çalışmaları birçok genç araştırmacıya ışık tutmaktadır. Terzibaşı, Türkmen Kültürüne ve Edebiyatı’na yaptığı hizmetle yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kurmuştur. Onun edebiyat, kültür, sanat, basın, folklor ve diğer alandaki çalışmaları temel kaynak niteliğindedir. Ağırlıklı olarak Kerkük hoyratlarını ilmi bir metotla incelemiş ve düzenlemiştir. Üç cilt halinde 1955, 1956, 1957 yıllarında yayımladığı “Kerkük Hoyratları ve Manileri” bir ata-ana mirası olarak ölümsüzleşmiş, şair ve bestekârlara ilham kaynağı olmuştur.
Terzibaşı, bilimsel araştırma ve titiz bir ansiklopedik çalışma sonucu yazıp Kerkük’te Arap elifbasıyla yayınladığı 13 ciltlik “Kerkük Şairleri” ile 3 ciltlik Erbil Şairleri eserleri İstanbul’da Ötüken Yayınevi tarafından 2013 yılında 4 ciltlik Latin elifbasıyla “Kerkük Şairleri” adıyla yayınlanması, Irak’ta ve Türk dünyasında geniş ilgi görmüştür. Bu önemli biyografik çalışmalarında Kerkük şairlerinin sanat yaşantılarını konu edinerek şiirlerinden örnekler vermiştir.
İlk şairlerimizden; Nesimi, Fuzuli, Ruhi, Garibi hakkında birçok araştırmalar yapmış ve yazılar yayınlamıştır. Çocukluğundan beri Fuzuli hayranı olan Terzibaşı, Fuzuli’ye ilişkin yazıları, onun çok yönlü bir yazar olduğuna ışık tutmaktadır. Vefat etmeden önce “Fuzuli Hakkında Yazıları” kitap olarak Necat Kevser tarafından hazırlanması ona büyük bir mutluluk getirmiştir. Türk Dünyası edebiyatçıları arasında özel bir yere sahip olan Terzibaşı çalışmalarında Türkmen şiirine, basınına, folkloruna, sanatına ve medeniyetine ciddi bir şekilde önem vermiştir.
Terzibaşı, 1953-2014 yılları arası 50 civarında eseri yayınlamıştır. Bugüne kadar evlenmeyen Terzibaşı’ya nedeni sorulduğunda “Ben kitaplarımla evliyim” derdi. Kendini toplumuna adayan, tozlu raflardan yazma defterlerden, arşivlerden, ilgili kişilerden Türkmen sanatını, edebiyatını, gelenek göreneklerini, inceden inceye inceleyerek, akademik bir metotla ağır şartlar altında iğne ile kuyu kazarak evlenmemesinin tek nedeni de onun okumaya ve araştırmaya ne ölçüde kendini verdiğini göstermektedir.
Terzibaşı’nın Gazeteciliği
Terzibaşı, Kerkük’te haftalık yayınlanan Kerkük Gazetesi’nde yazılarını yayınlamış ve ilk sayısı 8 Mayıs 1954 tarihinde çıkan Afak Gazetesi’nin dördüncü sayısından itibaren Afak’ın hem Türkçe hem de Arapça bölümlerinin başyazarlığı sorumluluğunu üstlenmiştir. Irak’ta 14 Temmuz 1958 tarihinde Cumhuriyetin ilanından sonra Kerkük’te yayımlanan ilk haftalık Türkçe-Arapça resimli edebiyat, siyasi gazetesi olan Beşir gazetesidir. Irak Türkmenlerinin kültürel, siyasi, sosyal haklarının savunucusu olan Beşir gazetesinin Türkçe kısmı ve aynı zamanda gazetenin genel siyasetini de Ata Terzibaşı’ya yüklemiştir. Terzibaşı bu gazetede hem Türkçe hem Arapça yazılarını yayınlamıştır. Daha sonra Gazete kapatılınca Terzibaşı ve Arkadaşları sürgün edilmiştir.
Halk Edebiyatı ve Folklor çalışmaları
Ata Terzibaşı, bir taraftan milli şuurla memleket sorunları ile ilgilenirken değer taraftan da Türkmen halk edebiyatı ve folkloru ile de genç yaştan derlemeler yapmaya başlamıştır. Hoyrat, mâni-dörtlükler ve atasözlerini sistematik biçimde araştırarak, ülkede çıkan Türkçe, Arapça yayın organlarında yayımlamaya çalışmıştır. Onlardan: Bağdat’ın günlük gazetelerinden olan El-Cihat, Es-Sicl, El-Şura, En-Nahza, En-Nida’, El-Aklam, El-Mektebe, El-Şeib, El-Emel, El-Siyase, El, Eyyam, El-Feth, El-Belde vesaire adlı yayın organlarında yazmıştır. Ayrıca, Kahire’de haftalık çıkan “er-Risale”, Halep’te aylık çıkan “el-Hadis”, Beyrut’ta çıkan “el-Edib” gibi edebiyat dergilerdir.
Terzibaşı Kardaşlık Dergisinin Duayen Yazarı
Merkezi Bağdat’ta açılan Türkmen Kardaşlık Ocağı’nın yayın organı, Irak’ta en uzun süreli Türkmen yayını olan “Kardaşlık” dergisinde Terzibaşı, Irak Türkmen edebiyatı, dili ve folkloru üzerine Türkçe, Arapça araştırma yazıları geniş bir şekilde yer almıştır. Bunun yanında da Bağdat’ta çıkan El-Turasü ş-A’bi dergisinde ve Irak ile el-Katisiyle günlük gazetelerinde Türkmen kültürü ve folkloru üzerine eleştirisel, edebi ve ilmi yazılarını Arapça olarak yayınlamıştır.
Terzibaşı’nın Yazıları Türkiye Dergilerinde
Terzibaşı önemli yazılarını Türkiye’de milli çizgide olan bazı dergilere gönderip, Türkmen kültürünü tanıtmaya çalışmıştır. Onlardan; Türk Dili, Türk Yurdu, Türk Kültürü, Türk Sanatı, Türk Edebiyatı, Yeşil Ada ve Kerkük Vakfı’nın İstanbul’da çıkarttığı “Kardeşlik” dergisi gibi yayın organlarında araştırma, inceleme, analiz ve zaman zaman eleştiri yazıları yazıp, Türk kamuoyuna önemli mesajlar verirdi. Özellikle Büyük Türkmen Şairi Fuzûlî’nin Kerküklü olduğunu ilmi bir inceleme çalışmasıyla ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, Türk Ansiklopedisi için Irak Türkmenlerinin kültür tarihine ait önemli maddelerin yer almasına vesile olmuştur.
Ata Terzibaşı Sınırlar ötesi Dergilerinde
Terzibaşı; Kerkük, Bağdat, Türkiye ve Azerbaycan’da yayımlanan dergi ve gazeteler dışında da sınırlar ötesi Avrupa’daki Türk dergilerinde de makalelerini Türkçe ve Arapça yayımlamıştır. Onlardan Mezopotamya dergisi ve Savut el-Türkmen gazetesinde edebiyat ve sanat araştırma yazılar yazmıştır.
Ata Terzibaşı’nın Takma Adları
Terzibaşı bazı eleştiri yazılarında takma ad kullanarak, yazılar yazardı. Nedenini de sorduğumuzda şöyle ifade ederdi “Eleştiri konusunda kimseyi incitmek istemem, ancak eleştiri yapmaktan vazgeçmem söz konusu olamaz. Bazen de bir yayında birden fazla makalem ve yazım olduğunda birinci yazımda açık adımla ikinci yazıda takma adla yer alsın isterdim”. Bu bağlamda Terzibaşı, yayığın adı; “Ata Terzibaşı”, “A.T”, “Ataullah Terzibaşı”, “Mecit Türkekul”, ve “Ömer Zade Allahverdi” adlarını kullanırdı. Ancak, kitaplarının üstünde ve yazılarında en yaygın imza Ata Terzibaşı’dır.
Lakapları
Ata Terzibaşı yaşamı boyunca yo yıllık yazarlığında yazdığı eserlerle anılan ve toplumun milli yazarı olarak halkın gönlünde taht kurmuştur. Bu vesileyle kendisine çok sayıda lakaplar verilmiştir. Onlardan bazıları; “Düşünür”, “Yaşayan Efsane”, “Onur Kaynağı”, “Tek Kişilik Enstitü”, “Türkmeneli’nin Atası”,” Kerkük’ün Temel Taşı”, Türkmen Edebiyatının Hazinesi” ve Türkmen Bilimcisi” gibi lakaplar ve unvanlara araştırmacı ve yazarlarca layık görülmüştür.
Ödülleri
Ata Terzibaşı’nın verimli ve bilimsel araştırmaya dayalı çalışmalarına karşın 90 yıl içerisinde yurt içi ve yurtdışından onlarca ödül, plaket, onur belgesi ve unvanlar verilmiştir. Onlardan Azerbaycan’dan Uluslararası İlim Merkezi “VEKTÖR” tarafından Fahri Doktora, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Ömür Boyu Onur Ödülü”, TÜRKAV Vakfı tarafından “Türk dünyasına hizmet ödülü, Avrasya Yazarlar Birliği “Türk Dünyası Kültürüne Hizmet Ödülü” Dünya İletişimciler Derneği tarafından “Türk Dünyası Hizmet Ödülü” ve Kerkük Kültür Derneği “Türkmeneli Kültürüne Hizmet Ödül” leri başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluşlarca benzeri ödülleri verilmiştir, vefatından sonra da verilmektedir.
Milli Yazarlığı
Ata Terzibaşı, 1946 yılından beri bir Türkmen yazar ve edebiyatçı araştırmacısı olarak, kalemini toplum sorunları için bir kılıç gibi kullanmıştır. İlk yazılarında; sağlık, eğitim ve öğretim konularında gören eksiklikleri gidermek, daire müdürlerinin dikkatini o eksik yanlara çekerek, çözüm aramak için yazılar ele almıştır. Memlekete hizmet etmek amacıyla ilk yazılarıyla adını duyurarak, tanınmış bir kişi haline gelmiştir.
Saddam ve Baas İktidarı Boyunca Rejimin Çıkarttığı
Arapça ve Türkçe Dergilerde Yazı Yazmadı
Ata Terzibaşı, devrik Irak rejim döneminde “1968-2003” yılları arasında 35 yıl boyunca Türkmen toplumunun dili, kültürü tarihi, milli varlığı hedef alındığı için tepki olarak, rejimin çıkarttığı Türkçe ve Arapça yayınlarında hiç de yazı yayınlamadı. Ancak yazılarını kitap haline getirip çoğunu kendi imkânlarıyla Irak’ta bastırmıştır. Bu bağlamda da devlet politikasına paralel faaliyet gösteren ve destekleyen edebiyat ve kültür kuruluşlarına üye olmadı. Hiçbir zaman tekliflerini kabul etmedi.
Terzibaşı’nın Eserlerini Sansür Uygulanması
Ata Terzibaşı, Türkmen toplumu içinde yüksek itibarlı, saygın bir yere sahipti. Devletin üst düzey yetkilileri özellikle de kültür ve medya kuruluşları kendisiyle görüşmek, ilişki kurmak isterlerdi. Ancak Terzibaşı, onların gerçek niyetlerinin Türkmenleri toplumdan arındırmak, sindirmek ve yok etmek olduğu için görüşmelerini, ziyaretlerini kabul edemezdi. Alçak gönüllü, herkese saygı gösteren bir kişiliğe sahip olmasına rağmen onlara itibar tanımazdı. Terzibaşı’nın bu tutumuna karşı, onlar da türlü türlü baskılar yaparak, eserlerini, yazılarını yayına verdiği zaman sıkı denetimden, sansürden geçirilirdi ve asılsız bahaneler çıkarıp, yüksek makamlara olumsuz olarak değerlendirilirdi.
Türkmen Bilgi Bankası ve Ansiklopedisi Terzibaşı
Terzibaşı, çok yönlü araştırmalar yapan bir gerçek kültür bilimcisi olarak elde ettiği bilgi ve birikimlerini herkesle paylaşmayı bilen bir insandı. Yurtiçi ve yurt dışından ziyaretine gelenlerin sorularını gerçek bilgileriyle cevaplardı, doğru yolu gösterip, istenilen bilgileri temin ederdi. Terzibaşı’nın evindeki misafir odası bir bilgi şölenine dönüşen bir yerdi. Her zaman meclisinde misafirler konuşurdu. Kendisi dinlerdi. Daha sonra o konu hakkında, güzel, bilimsel bilgiler verirdi. Sanki o konuda bir uzmanın yazdığı bir eseri etraflı okumuş gibi, bilgilerini paylaşırdı.
Zengin Arşive Sahip Terzibaşı
Ata Terzibaşı’nın, ölmez eserleri, yüzlerce makale ve inceleme yazıları yanında, benzeri görünmeyen bir zengin Türkmen arşivine sahipti. Ömür boyu, Türkmen kültürü, tarihi, sanatı ile ilgili nadir kitaplar yanında da yüzlerce Türkmen şairlerinin, yazma divanları, yazarların yazma eserleri, zengin kütüphanesini oluşturdu. Binlerce kitap yanında, Türkmen ses sanatıyla ilgili belgeler, eski ustaların ses kayıtları, ilk çıkan kir “Katran” türlü nadir resim koleksiyon da arşivinde bulunmaktadır. Osmanlı döneminde, Irak’ta ve Kerkük’te yayınlanan Türkçe ilk kitaplar, dergiler, gazetelerin sayıları ve örneklerini arşivinde gözü gibi bakılırdı.
Terzibaşı’nın El Yazmaları Arşivi
Terzibaşı’nın vefatından sonra arkasında bıraktığı geniş arşivi ve binlerce yazılı ve işitsel yayınların (kitap, dergi, gazete) yanı sıra çok sayıda önemli el yazmaları arşivi tüm aydın kesimi tarafından gerçekten de düşündürücü bir konu olarak gündeme geldi. 200 civarında el yazmalarına sahip olan Terzibaşı arşivi ve kütüphanesi, Türkiye ev Azerbaycan yetkililerinden destek beklemektedir.
Ata Terzibaşı Uluslararası Kongrelere Sunumlarıyla Katılırdı
Terzibaşı, hayat boyu, paha biçilmez bu arşivi toplayarak kendi eserlerinin kaynağı olduğu halde, bildiği ve tanıdığı araştırmacıların başvurduğu zengin bir kaynaktır. Ata Terzibaşı, yurt içinde, dışında tanınan bir değerli Türkolog ve ilim adamı olduğundan Irak’ta yapılan kongrelere ve Türkiye’deki uluslararası Türkoloji ve folklor kongrelerine bildirilerle katılırdı. Sunduğu bilimsel tebliğleri ilgi odağıydı.
Türkmen Sözlüğü ve Türk Dil Kurumu Şeref Üyesi Ata Terzibaşı
Terzibaşı’nın kültür, edebiyat ve sanat çalışmalarının yanı sıra dil çalışmalarına yönelik de faaliyetleri zaman zaman görünürdü. Kerkük yöresinden 1230 kelime derleme yoluyla toplayarak, Türk Dil Kurumu’na göndermiştir. 1950’li yıllarda TDK tarafından yayımlanan “Halk Ağzından Derleme Sözlüğü” eserinde Kerkük ağzından da kelimelerin yer alması, Kerkük’ün Türklüğünün göstergesidir. Bu özgün çalışmaları ile büyük takdir toplayan Terzibaşı, Mayıs 1964‘te Türk Dil Kurumu yardımcı üyeliğine, Haziran 1996’da şeref üyeliğe seçilmiştir.
TERT TV’de Ata Terzibaşı 90. Yılı Özel Programı ve Kısa Belgeseli
Kerkük’ten yayın yapan ve yerel olan TERT TV Ata Terzibaşı için özel program hazırladı. Programı hazırlayan ve sunan Şemsettin Küzeci, konuşmacılar ise, tarihçi Necat Kevser, Turhan Terzibaşı ve TRT Genel Yayın Yönetmeni Türkeş Muhtaroğlu katıldı. Ayrıca programda usta edebiyatçı, Ali Marufoğlu, Hasan Kevser, Yüksel Terzibaşı hakkında duygu ve düşüncelerini TV muhabirine aktardılar. Programın sonunda Terzibaşı’nın 90. Yılı Pastası canlı yayında program konuşmacıları tarafından kesildi ve kutlandı.
Ata Terzibaşı’nın Folklorşinaslık Faaliyetleri Kitabı Bakü’de Tanıtıldı
Irak Türlüğünün büyük düşünürü, araştırmacı, yazar ve Avukat Ata Terzibaşı hakkında Prof. Dr. Gazanfer Paşayev “Ata Terzibaşı’nın Folklor Şinaslık Faaliyetleri” eserini Mart 2016 tarihinde Bakü’de basmıştır. Vefatından 12 gün önce Prof. Dr. Gazanfer Paşayev kitabını Azerbaycan Milli Kütüphanesinde tanıtımı yapılacağını söyledi. Bizler de (M. Ziya ve Ş. Küzeci) toplantıya katılarak Bakü’ye gittik. Kitap tanıtımı toplantısına Azerbaycan’ın önde gelen ilim adamı, şair, yazar, gazeteci ve sanatçılar, Terzibaşı hakkında görüş bildirdiler. Bendeniz Şemsettin Küzeci ise, Ata Terzibaşı’nın 90. Yaş günü münasebetiyle kendisi için Kerkük’te düzenlediğimiz “Onur Günü”nden bahsettim. Ve üç ciltlik Türkmen Sözlüğü adlı kitabının 3. cildin son sayfasında şu ibareye yer verdiğini okudum:
“Sonuç Çıkıntısı”
Bu kitabı bilhassa şu üçüncü cildi, sağlık durumumun kötüleşmesi sebebiyle ikmal edemediğim için üzgünüm. İlmin ne kadar geniş ve engin, ömrün de kısa ve insan gücünün yetersiz olduğunu bilmekle, aziz milletime küçük bir hizmette bulunmak amacıyla bu işe atılmıştım. Ama başaramadım. Dolayısıyla sayın okurlarımdan özür dilerim. Kusurumun affını isterim. Ne yapalım kader böyleymiş! Acı bir çaresizlik içerisinde şu eski ve asil hoyratı tekrarlayarak okurlarıma “veda” ediyorum:
Derd meni aldı neynim
Yatağa saldı neynim
Çox niyetler tutmuştum
Gevlimde qaldı neynim
18 Haziran 2015 (Ramazan 1336), Kerkük
Vefatı (31 Mart 2016)
Uzun bir süre Kerkük’teki evinden çalışmalarına devam eden Terzibaşı, bir taraftan da yaşlılık hastalığıyla da uğraşıyordu. Kız kardeşi ve yeğenleri dışında sadece yakın dostu olan Necat Kevseroğlu’nun ziyaretine müsaade eden Terzibaşı, son eseri olan “Fuzuli Hakkında Yazılar” kitabı baskı aşamasındayken sağlık durumu kötüleşir. Birkaç hafta durumu bu şekilde devam eder, bir taraftan da kitabın basılmasını dört gözle bekliyordu. Sanki vefatından önce basılacağını biliyordu. Nitekim de öyle oldu. Kitap İstanbul’da Kerkük Vakfı tarafından basıldı ve hızlıca Terzibaşı’na gönderildi.
31 Mart 2016 saat, 20.00 sularında Terzibaşı’nın evinden Necat Kevser’e telefon açılır. Hemen gel Üstat sizi çağırdı. Kevseroğlu da hemen Terzibaşı’nın evine koşar, Terzibaşı Necat görür görmez ruhunu teslim eder ve sonsuzluğa uçar. Necat Kevseroğlu ise, yatağını açarken Terzibaşı’nın göyüşü üzerinde elinde yeni çıkan “Fuzuli Hakkında Yazılar” kitabını görür. Demek ki, Terzibaşı; vefatından önce hem Kevseroğlu’nu görmek istemiş hem de bu tarihi ana tanık etmesini arzusundaymış. Arkasında koskoca bir tarih bırakan Terzibaşı, 31 Mart 2016 tarihinde Kerkük’te vefat eder, 1 Nisan 2016 tarihinde ise, na’şı evinden kaldırılarak, Musalla Parkında cenaze namazı kıldırıldıktan sonra Kerkük Musalla mezarlığında toprağa verildi.
Terzibaşı’nın vefatı Türkmen toplumu için üzüntü dolu acı bir gün olarak tarihe geçer. Böylece Türkmen edebiyatı, folkloru, kültürü, basını ve sanatını tüm dünyaya tanıtan önemli bir kanaat önderi severlerini gözyaşlarına boğarak ebediyete intikal etti.
Dr. Şemsettin Küzeci
Gazeteci Yazar
Kerkük Kültür Derneği Genel Başkanı
***
KAYNAKÇA
[1]Şemsettin Küzeci, Kerkük’ün Temel Taşı Ata Terzibaşı’nın Ardından, Türk Yurdu Dergisi, www.turkyurdu.com.tr 2020
[2] Necat Kevseroğlu, Ata Terzibaşı Hayatı ve Eserleri. KKD Yayınları, Ankara 2018, s,11
[3] Kerkük’ün Piryadi mahallesine yerleşen bir aşirettir.
[4] Farsça kökenli bir kelime olarak Arap diliyle kaynaşmıştır.
[5] Ahmet Ali Muhammed Halaf El-Hamdani. (Ata Terzibaşı’nın Hayatı ve Kerkük’te Kültür Faaliyetleri) Yüksek Lisans Tezi. Tarih Fakültesi, Tikrit Üniversitesi, Irak/ Salahattin 2022. Arapça
[6] Ata Terzibaşı ile Mülakat. 2016, Kerkük, Terzibaşı’nın evi.
[7] Ata Terzibaşı, Abdullatif Terzibaşı’nın “Sergüzari Saadet” Hac seyahatnamesi 1899 tarihinde el yazısıyla yazılmıştır. Terzibaşı ise bu eseri eski Türkçeyle kitap haline getirerek 2007 yılında Kerkük’te yayımlamıştır.
[8]1856 yılında aile sokağı “Terzibaşı” sokağında doğdu. Osmanlı ordusunda katıldı. 1911 emekli oldu.1918 yılında Kerkük’te vefat etti.
[9] Erdal Ömer Terzibaşı, Terzibaşı Şeceresi, Cilt:1,s,3, Kerkük 2019
[10] 1931-1932 yılları arasında Kerkük Vilayetinde yeni eğitim sistemi uygulamaya konulmuştur. Ortaokul 3 yıl ve Lise Okulu da 2 yıl toplam 5 yılda Saneviyye dönemi idi.