Türk Dünyasının Yetiştirmiş Olduğu En Büyük “Türkiyatçı”

54

Dr. Mustafa Ziya

Türk Dünyasının Yetiştirmiş Olduğu En Büyük “Türkiyatçı”

 

Türk Dünyasının yetiştirmiş olduğu en büyük “Türkiyatçı” insanlarından biri olan Kerküklü Ata Terzibaşı 31 Mart 2016 tarihinde vefat etmiştir. 14 Kasım 1924 tarihinde Kerkük’te dünyaya göz açan Terzibaşı yaklaşık bir asırlık ömrünü Irak Türkmen kültürünü araştırarak geçirmiştir. Ardından onlarca kitap yüzlerce makale ve yazı bırakan Terzibaşı Türk Dünyasında ve Arap âleminde Irak Türklerinin şüphesiz en tanınmış yazarıdır. Türk Dünyasında “Kerkük Hoyrat ve Manileri” ve Kerkük Şairleri” kitaplarıyla meşhur olmakla birlikte; Terzibaşı Türkmen kültürünün her dalında araştırmalar yaparak ortaya orijinal eserler koymuştur. Kesintisiz ara vermeden hayatın başka uğraşılarına dalmadan Ömrünün tamamını Türkmen kültürüne adayan biri varsa Ata Terzibaşı’dır.

Döneminde yaygın olan “ansiklopedik” sıfatına rağmen Terzibaşı tüm çalışmalarını Türkmen kültürüne tahsis etmiştir. Kültür araştırmalarını yaparken kendisi bizzat oba oba dolaşmış, mülakatlar yapmış, ses kayıtları almış, el yazmaları “cönkleri” toplamış ve derlemelerde bulunmuştur. Terzibaşı tespit ve derlemelerle yetinmeyerek, metinlerin analizini yapmış, karşılaştırmış ve yorumlamıştır. Böylece, Türkmen kültürü araştırmalarında ilk defa bilimsel disiplin içerisinde çalışmalar ortaya koymuş ve bir metodoloji kazandırmıştır. Ata Terzibaşı tek başına bir okuldur.

Terzibaşı çok yönlü bir araştırmacıdır. Öğrencilik yıllarından itibaren yazılarını yayınlamaya başlayarak Irak Türkmen kültür araştırmalarının her dalında imzasını görmek mümkündür. Tezkirecilik alanında onlarca yıl boyunca yayınladığı on dört ciltlik “Kerkük Şairleri” ve “Erbil Şairleri” kitapları muazzam bir çalışmadır. Halk edebiyatı araştırmaları ise üç ciltlik “Kerkük hoyratları ve Manileri”, “Arzu Kamber Matalı” kitapları ve onlarca makalesi ile Türk Dünyasında temel eserlerden sayılmaktadır. Terzibaşı halk müziğini de araştırarak “Kerkük Havaları “kitabını çıkarmış ve bu alanda yazıları kaynak haline gelmiştir. Türkmen folkloru araştırmalarında ise “Eskiler Sözü”, “Türkmen Keşkülü”, halk oyunları ve diğer folklor çalışmaları yer almaktadır. Dilciliği ile bilinen Terzibaşı Dil hakkında görüşlerini yansıtan birçok makale yayınlamış ve ömrünün tamamlamaya yetmediği “Türkmence sözlük” kitabından üç cilt yayınlamıştır.

Terzibaşı, Irak’ta Türk gazetecilik tarihini araştırmış ve “Matbuat tarihi kitabını ve yazılar yayınlamıştır. Ayrıca, gazetecilik yapan Terzibaşı “Beşir” Gazetesini çıkarmıştır. Fuzuli’nin Kerkük doğumlu olduğunu savunan yazar Fuzuli hakkında onlarca makale yayınlamıştır.

Çalışmalarında çok titiz ve objektif olan Ata Terzibaşı’nın eserleri Türkmen kültür araştırmaları da temel kaynak teşkil etmiş, üzerine birçok yazı ve araştırma tezleri hazırlanmıştır. Çok yönlü ve verimli çalışmalarıyla Türkmen kültür araştırmalarına damgasını vuran büyük Türkmen araştırmacısı Ata Terzibaşı için en uygun sıfatın ilk “TÜRKMENBİLİMCİ” olduğu kanaatindeyim.

Ulu Türkmen bilimci Terzibaşı’yla ilgili iki anekdotumu anlatmayı borç bilirim.

Vefatından iki hafta önce Bakü’de Prof. Gazanfer Paşayev’in Terzibaşı’nın Folklor çalışmaları hakkında yazdığı kitabın takdimatı yapılıyordu. Milli Kütüphanede toplanan elli civarında bilim adamı ondan bahsetti. O ortama çok ilginç bir hava hâkim oldu: Ata Terzibaşı’yı görenlerin mutluluğu ve göremeyenlerin üzüntüsü… Görenler gururla anlattılar: Doksanlı yıllardı. Azerbaycan’dan kalabalık bir heyet gelmişti. Heyetin başında Başbakan yardımcısı Elçin Bey Efendiyev, Kültür bakanı, Enformasyon bakanı ve heyette onlarca akademisyen bulunuyordu. Kerkük’te Naşat Medresi Konferans salonunda konser verilirken Kültür bakanı Sabir Rüstemhanlı kulağıma Ata Terzibaşı’yı ziyaret etmek istiyoruz dedi.

Her taraf Saddam askerleri ve muhaberatıyla kaynıyordu. Nasıl çıkabiliriz? Ben Ata Abiyi davet edelim burada görüşün dedim. Bakan, hayır o büyük adamı ayağımıza çağıramayız. Biz onun ayağına gideriz dedi. Kültür Bakanı Sabir Rüstemhanlı, Resul Rıza’nın oğlu ve Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar, Azerbaycan’ın en büyük gazetesi olan “Edebiyat gazetesi” başyazarı Ayaz Vefalı, Prof. Gazanfer Paşayev ve Prof. Yaşar Karayev bir külüstür araca sıkışarak gizlice ziyaretine gittik.

Yirmi küsur yıldır her münasebette o görüşmeyi anlatıyorlar. O Büyük adamdı. Onu çoğumuz sayısız eserlerinden tanımışız.

Ben onunla ilk tanışmamı anlatmak isterim. On iki yaşımdaydım. Bir -iki yıldı bir şeyler karalıyor ve onlara utanmadan şiir diyordum. Evde ısrar ettim şiirlerimi kitap olarak basmak istiyordum. Annem uzaktan akraba olduğu Ata abiye götürdü beni bir akşam. Ufacıktım. Bana dev gibi geldi. Annem anlattı ve ben konuşamıyorum. Sadece şiirlerimi yazdığım defteri uzattım kendisine. Uzun uzun baktıktan sonra bir ay sonra gelin yayına uygun olup olmadığını söyleyeceğim dedi. Daha ay dolmadan Kardeşlik dergisinde (A.T.) kısaltmasıyla “küçkine dev sanatkâr” başlığı ile şiirlerimi inceleyen bir yazı yayınlanmıştı. O yazı hayatımın ilk dönüm noktası idi. Ata Terzibaşı Türk Dünyasının ulu çınarlarından biriydi ve ilk Türkmen bilimcisi olarak tarihe altın harflerle imza atmıştır.