Ata Terzibaşı ve Kerkük’ün Türklüğü Hakkında Belgeler

18

Necat Kevseroğlu

Ata Terzibaşı ve Kerkük’ün Türklüğü
Hakkında Belgeler

 

Irak Türkleri çağdaş yüz yılın içinde Kerkük’te yetiştirdiği Ata Terzibaşı bir ulu çınar sayılan bir kültür kaynağı şahsiyet yetişmiştir. Çok yönlü kültür, edebiyat, tarih, sanat, dil ve folklor alanlarında bir kültür kaynağı Ata’sıdır ve bağışıdır.

Rahmetli hocam Terzibaşı, daha pek gençlik yaşlarından başlayarak ölüm gününe kadar durmadan milli kültürel çalışmalarını sürdürmüştür.

Milli kültürümüzün tüm dallarında ölmez eserler araştırıp, yaptığı ilmi çalışmalar sayesinde Türkmenlerin kültür tarihi zenginleşmiş ve onun kaleminden çıkan yazılar zengin bir kültür hazinesi olmuştur.

Terzibaşı, kültür, edebiyat, tarih ve sanat dallarında çeşitli eserler vermiştir. Bunlar çağdaş görüş ve bakışlarla ele alan Terzibaşı, çalışmalarında bilimsel metotlardan ayrılmamıştır.

Ağustos 2005 tarihinde “Kerkük’te İmaret ve Tesislerin Manzum Tarihleri” adlı kitabı yayınlandı.

108 orta boy sayfadan oluşan bu kitap Kerkük şehri ve çevre kasabalarında eskiden tarih boyu yapılan 62 dede mirasının tesis tarihlerine dair yazılmış manzum şiirleri veya 62 tarihi eserlere nakış olmuş yazılan tarihi manzum metinleri gerçek ilmi belgeler olarak, değerli Hocam araştırıp, ilmin, irfanın, kültür ve sanatın kaderini bilenlere bu kıymetli eseri sunmuştur.

Bu kitabın yayımlanması bizim milli davamız için büyük ve çok önemli gerçek belgelerdir.

Kitapta geçen eserler, camiler, saraylar, okullar, kışlalar, v.s tüm yapı ve tesisler hep Kerkük şehrini M.Ö. 2600 yılında bir Türkmen kolu olan Sümerler, Türkistan’dan göç edip Irak’ta Türkmenelini yurt edinmişlerdi tarih boyunca Kerkük’te yaptıkları yapılara kendi milli kimliklerini ve damgalarını vurmuşlardır bu eserlere.

Terzibaşı, Türkmen toplumunun gerçek varlığı, geçmişi ve medeniyetine dair kitabın önsözünde kıymetli bilgiler vermektedir, “Bir milletin gerçek varlığı ve medeniyet tarihi, yaşadığı ülkede meydana koyduğu değerli eserleriyle saptanır.

Milletimiz, varlığıyla gurur ve iftihar duyduğu tarihi binaları, saray, kışlaları, mahkeme, resmi daireleleri, cami, tekeleri, haneka, zaviyeleri, türbe, köprü, çeşmeleri, ırmak, değirmenleri, mektep, ilmi medreseleri, kapalı çarşıları, dükkanları, köşk, evleri, hamamlar, kahvehaneleri ve başkaca sanat kültür eserleri sayasında ülkesine sahip çıkabilmiş, yaşadığı topraklarda kurduğu üstün hakimiyet çağlar boyunca sürdüre bilmştir”.

Konu ettiğimiz kitapta 62 belge, yukarıdaki iddiamızı gerçekleştirmektedir. O belgeler gösteriyor ve tespit ediyor ki, Kerkük’te yapılan tüm eserler, tarihi miraslar, Türkmen toplumunun eseridir. Yapılan bir çeşmenin, köprünün, camiin, v.s. yapıların tesis tarihleri hakkındaki manzum metinler hep Türkçe tespit olunmuştur.

O eserler hakkında yazılan tarihi manuzum metinler ise, edebiyatımızda eski harflerle yazılan şiirlerde, bir hadisenin yılını, bir şahsın doğuşunu, ölümünü, bir çeşmenin, köprünün camiin v.s. yapılışını belirtmek için yazılan bir mısra yahut beyit yazılır, o şekilde düzenlenir. Kelimeler o şekilde seçilirdi ki, o mısra veya beyitteki harflerin sayıları toplanınca, o hadisenin hangi yılda olduğu ortaya çıkardı.

Önceleri bu tarih düşürme sanatı basit idi ve edebiyatçılar bir hadiseye tarih olmak üzere bir kelime veya bir ibare bulurlardı, örnek:

Fatih Sultan Mehmet’in Rumeli Hisarını yaptırdığı tarih olan M. 856 yılına “Bünyan-ı Muhmmed Han” cümlesi ile tarih düşürülmüştür. Sonradan “Nüniye Kasidesi” sahibi meşhur Hızır Bey açtığı manzum tarih söyleme sanatı Hicri 1,000 Miladi 1592 yılından sonra çok revaç bulmuştur.

Yaptığımız izaha göre bu tarih düşürme sanatı kendi edebiyatımıza mahsustur. Irak’ta yaşayan diğer milletler ebcet harfiyle tarihi manzumlara bizim kadar önem vermemişler ve diye biliriz ki hiç de onlarda bu sanat yoktur.

Rahmetli Hocamız’ın sözleri birer nutuk değil, damgası üstünde, belgedir; kitabın sonunda “Son söz olarak sayfa 102 de, diyor ki:

“Bu kitabın kapsadığı eski sanat eserleri ister bina ve tesisler olsun, isterde tarihi nazım metinleri olsun hep bu yerlerde yaşayan Türkmen toplumunun milli kimliğini yansıtan görkemli ve parlak birer göstergedir. Halkımızın emeği ve yardımıyla ele getirilen bu yapı ve binalarda kullanılan malzeme 1940 lara değin tamamı ile hep yerli mevattan oluşmaktaydı, dışarıdan hiçbir araç ve gereç getirilmemiştir.

Bu tarihi belgelerle halkımız öğünmede ve gurur duymada pek haklıdır. Çünkü bu şanlı ve şa’şaalı eserler hem günümüzde hem de ileride ortaya atılan kavmi tartışmalarda kuvvetle öne sürülebilen kıymetli belgeler olarak kimliğimizi kesinlikle kanıtlayan tarihi ve edebi kültürel bir hazine oluşturmaktadır.

Onun için şehrimizde yapılan eserlerin hakkında yazılan manzum metinleri, hemen hemen öz be öz kendi sahibi tarafından yazılıp, Türkmen milli kimliğini göstermektedir. Akademik, ilmi metotlarla, belgelerle gösteriyor ki, Kerkük Türkmen özelliğini taşıyan bir şehirdir.

Kitapta geçen 62 tarihi manzum belgenin altmış biri Kerkük’te yapılan eski tarihi eserler için yazılmıştır. Altmış ikinci belge ise, Kerkük’te eski rejim tarafından yıktırılan Türkmen köylerinden Beşir, Bulava, Türkalan, Kümbetler ve Yaycı kasabasında, Irak Türkmen Cephesi tarafından yapılan toplam beş yüz evin yapılışının bitme ve anahtar teslim tarihi olan H. 1426, M. 2005 yılını gösteren ta’miyeli tarih olarak tanınan çağdaş Türkmen şairi Tuzhurmatulu Ali MArufoğlu tarafından yazılmıştır.

Bu belge gösteriyor ki, Irak Türkmenleri edebiyatında hala tarih düşürme sanatı yaşıyor ve yaşamaktadır, bu da bizlere pek çok gurur veriyor.

Bu hususta, milletimizin politik meselelerine ve milli değerlerimize, tarihi mirasımıza değer ve önem veren, Irak Türkmen Cephesine bir teklifte bulunmaktayım, o da, adı geçen köylerde ve Yaycı kasabasında yapılan yeni evler için yazılan kimlik belgesi göstergesi olan metni Terzibaşı’nın kitabında yazılı kalmasın o tarihi manzum metnini bir mermer taş üzerinde yazıp o bölgelerde uygun bir yere dikilsin ki, gelecek Türkmen nesilleri bunu gördüğü zaman dede yadigarı mirasını onlarda sürdürsünler ve bölgenin kimliğini bildiren belgenin göstergesi dikilsin.

Rahmetli Hocam, vücuda getirdiği ölmez eserlerinden “Kerkük’te İmaret ve Tesislerin Manzum Tarihleri” adlı eseri, Kerkük’te ortaya atılan “Anlaşmazlık Bölgeler” meselesini sunduğu belgelerle süstürmüştür ve süstürecektir.

Türkmen toplumunun, bilgesi, kültür kaynağı Ata Terzibaşı Hocamıza, Ulu Tanrıdan mağfiret dilerim, Mekânı Cennet olsun, gömütü nurla dolsun.