Ata Terzibaşı Külliyeti

30

Ata Terzibaşı Külliyeti

Akademik İsa Habibbeyli/ Azerbaycan

Azerbaycan’da ve Türk dünyasında Irak Türkmenlerine hep özel saygı ve büyük ilgi vardır. Her şeyden önce Irak Türkmenleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. İkinci nedense Irak Türkmenlerinin farklı dönemlerde belirli nedenlerden bazı zorluklarla karşılaşmalarından doğan heyecan ve endişe olmuştur. Fikrimce, üçüncü ve en önemli nedense eski tarihi kökleri olan bu Türk kavminin bütün zamanlarda dilini, edebiyatını, kültürünü, milli kimliğini koruyabilmesi ve geliştirmesine bağlıdır.

Irak Türkmenleri Irak’ın değişik bölgelerinde yaşasalar da onların en yoğun yaşadıkları yer Kerkük bölgesidir. Kerkük, coğrafi açıdan hem de Türkmeneli olarak adlandıran bölgenin merkezidir. Kerkük bölgesi ve çevresi Irak Türkmenlerinin ana vatanı hesap olunur. Kerkük ise remzi şekilde Irak Türkmenlerinin başkentidir. Bu yüzden de bazen Kerkük sözü yaygın anlamda Irak’ta yaşayan Türkler anlamına da gelmektedir.

Tarih boyunca Irak Türkmenleri arasından hep ünlü şairler, bilim insanları, ünlü aydınlar çıkmıştır. İtiraf etmek gerekir ki Irak Türkmen halkının yetişmiş ünlüler arasında İhsan Doğramacı, Abdüllatif Benderoğlu ve Atâ Terzibaşı’nın sıra dışı hizmetleri vardır. İhsan Doğramacı tıp biliminin ve üniversite kuruculuğunun yükseltilmesinde, Abdüllatif Benderoğlu Irak – Türkmen yazılı edebiyatının ve basınının gelişmesinde, Atâ Terzibaşı ise, Türkmen folkloru ve edebiyatının toplanılması, araştırılması ve yayımı alanında büyük hizmetler vermiştir.

Abdüllatif Benderoğlu’nun Azerbaycan’la, Atâ Terzibaşı’nın Türkiye ve Irak Türkmenleri arasında kurdukları edebi-kültürel köprüler bu coğrafyada yaşayan Türkmenlerin tanıtımı, yaşatılması, onların manevi servetlerinin geniş alanlara yayılması, öğrenilmesi, tanıtımı açısından önemli bir etken olmuştur. Bilimsel, siyasal nüfuzuna göre İhsan Doğramacı Irak Türkmenlerinin Lider konumunda büyük kanaat önderidir. Geniş bilimsel-edebi hizmetlerine ve ulusal konumu açısından Atâ Terzibaşı Irak Türkmenlerinin Dede Korkut’udur. Edebiyat ve basın alanındaki çalışmalarına ve vatandaşlık görevine, sosyal çalışmalarına göre Abdüllatif Benderoğlu da Irak Türkmenlerinin Abbas Zamanov’dur.

Atâ Ömer oğlu Terzibaşı, 14 Kasım 1924 yılında Irak’ın Kerkük şehrinde belediye dairesinde bir memur ailenin oğlu olarak doğmuştur. İlk eğitimini Kerkük’te, üniversite eğitimini ise Bağdat’ta almıştır. Hayatı boyunca avukatlık ve basın ve kültür çalışmalarıyla uğraşmıştır. Uzun yıllar Kerkük gazetesinde yazıları yayımlanmış, Beşir gazetesinde Türkçe bölümünün editörlüğünü yapmıştır. O, Afak ve Beşir gazetelerinde Kerkük hoyratları ve manilerini derleyip yayımlamakla ulusal düşüncenin korunması ve genç kuşaklara aktarılması alanında önemli hizmetleri vardır.

Atâ Terzibaşı’nın Kerkük basınında yer alan Türkmen folkloru hakkında çok sayda yayınlanan makaleleri bu halkın milli-manevi algılayışı ve zengin folklor mirasının tanıtımı açısından büyük önem taşımaktadır.

31 Mart 2016 tarihinde Kerkük’te vefat eden Atâ Terzibaşı’nın geniş yelpazeli bilimsel-edebi çalışması, değerli derleme malzemeleri ve bilimsel eserleri kendi halkına hizmet verme açısından nesillere büyük bir hazine ve elle tutulan gözle görülen önemli bir örnektir.

Terzibaşı ile aynı kulvarda kültür mücadelesi verenlerin yazdıklarına göre Atâ Terzibaşı önce Kerkük – Türkmeneli bölgesini, genel olarak da Irak Türkmenlerinin yaşadıkları bütün bölgeleri dolaşarak, folklor örneklerini toplamak işinde büyük özveri örneği göstermiştir. Onun halk arasından yazıya alıp, derleme kitaplarına aldığı Kerkük folkloru örneklerinde bölgede yaşayan insanların lehçe özellikleri, deniliş şeklini olduğu gibi yansıtmaktadır. Böylece, Atâ Terzibaşı zengin Kerkük folklor hazinesinin orijinal şekilde korunmasına ve gelecek kuşaklara olduğu gibi – aynen ulaştırılmasını başarabilmiştir.

Atâ Terzibaşı Kerkük folklorunu mümkün olan bütün önemli türler üzere derlenmiştir. Bölgenin halkın beyin ürünü servetlerinin özgünlüğüne göre onun derleme malzemeleri içerisinde tabii ki hoyratlar ve maniler önemli yer almaktalar. Türk dünyasında Atâ Terzibaşı Kerkük hoyratlarının ve manilerinin en önemli derleyicisi olarak kabul edilmektedir. Kerkük hoyratları ve örneklerini toplayanlar içerisinde en zengin servet Atâ Terzibaşı’ya aittir. O, hatta bir hoyrat veya maninin birkaç şeklini derleyip elde etmekle, bu türün Türkmeneli’nin bütün bölgelerinde farklı şekilde ortaya çıktığını ve yayıldığını dikkat odağına dönüştürmüştür. Oysaki, hoyratların ve manilerin geniş alanlara yayıldığını gösterme yanında hem de Kerkük-Türkmen halkının manevi zenginliğini açık şekilde sergilemek demektir.

Bu anlamda Atâ Terzibaşı Kerkükeli’nin zengin manevi servetler hazinesinin önemli derleyicisi ve araştırmacısı olmasını sergilemektedir.

Atâ Terzibaşı Kerkük hoyratları ve manileri yanında, ilk defa olarak Türkmeneli’nin şarkı ve Türkülerini de yazıya almıştır. Bu şarkı ve Türküler Kerkük Türkmenlerinin gönül dünyasının ne kadar geniş ve zengin olduğunu göstermektedir. Atâ Terzibaşı aynı zamanda Kerkük havalarını, yani halk müziğini de toplamış, onların melodilerini halka iletmek görevini de gerçekleştirmiştir. Bütün bunlara göre birçok Kerkük şarkıları ve Türkülerinin halk müziği gibi bugün de yaşatılması ve söylenmesini sürdürülmesi, akıllara kazınması da Atâ Terzibaşı’nın hizmetidir. Böylece, Kerkük halk müziği ilk defa Atâ Terzibaşı tarafından yazıya alınarak tam şekilde halkın manevi serveti gibi yeniden hayata kazandırılmıştır.

Tüm bunların dışında Atâ Terzibaşı ilk defa olarak Kerkük’te çok yaygın olan “Arzu Kanber” destanını da derlemiş, 1964 yılında Bağdat’ta kitap halında yayımlatmıştır. Onun Kerkük aşık edebiyatına ait derleme malzemeleri ve araştırmaları da halkbilimi açısından büyük önem arz etmektedir. Zaten Atâ Terzibaşı tek başına Kerkük Türkmenlerinin zengin folklor hazinesini yapmıştır diyebiliriz.

Atâ Terzibaşı’nın topladığı sözlü halk edebiyatı örnekleri Kerkükeli’nin manevi pasaportu ve milli kimlik belgesidir. Atâ Terzibaşı zengin Kerkük folklor mirasını derleyip gelecek kuşaklara ulaştırmakla Türkmeneli’ne silinemez Kerkük mührü vurmuştur.

Derleme çalışmaları yanında, Atâ Terzibaşı’nın hayatında araştırmacılık da önemli yer kapsamaktadır.

O, Kerkük folklorunun en usta araştırmacısıdır. Yani Atâ Terzibaşı’nın uzun yıllardan beri süregelen çalışması sayesinde Kerkük halkbilimi geleneği oluşturmuştur. Ünlü bilim insanının topladığı Kerkük folkloru örneklerine ait yaptığı araştırmalar, yazdığı makaleler onun çalışmalarını taçlandırmaktadır. Atâ Terzibaşı’nın halkbilimine ait araştırmacıları Kerkük folklorunun önemli bilimsel temelini oluşturmaktadır. O, Kerkük folklorunu derinden araştırmakla bu zengin manevi hazinenin gerçek bilimsel değerini vermiştir. Onun halkbilimi araştırmaları Kerkük sözlü halk edebiyatı örneklerinin iç anlamından sıyrılarak bilimsel açıdan kanıtlanmış araştırmalardır. Atâ Terzibaşı’nın halkbilimi araştırmaları Kerkük halkbiliminin sağlam temelini oluşturmaktadır

Atâ Terzibaşı’nın araştırmalarında folklor yanında, yazılı edebiyatın araştırılması da önemli yer kapsamaktadır. O, Kerkük şairlerinin şiirlerini toplayarak ilk defa şiir antolojisi olarak yayımlatmış ve onlara önsöz yazmıştır. Bu önsözlerde Kerkük şairleri hakkında gerekli bilimsel bilgiler ve değerlendirmeler yansımıştır. Zaten Kerkük yazılı şiirini bilimsel araştırmalarıyla topluma iletmesi Atâ Terzibaşı’nın edebiyatçılık alanında önemli hizmetlerinden biridir.

Irak’ta yaşayıp, Muhammet Fuzuli’den yazmamak, ondan söz etmemek imkânsızdır. Atâ Terzibaşı da kendi Fuzuliname’sini ortaya koymuştur. Atâ Terzibaşı Irak’ta yaşayıp yaratmış büyük Azerbaycan şairi Muhammet Fuzuli hakkında araştırma yapmayı Kerkük edebiyat bilimcisi gibi bir borcu ve görevi olarak üstlenmiştir.

Atâ Terzibaşı makalelerinde Muhammet Fuzuli hakkında bir tek büyük okur kitlesi tarafından değil, hatta araştırmacılar tarafından bile pek bilinmeyen bilgilere sahipti. Muhammet Fuzuli’nin aile hayatının Türkçe ile yoğrulmuş olarak geçmesi, şairin dört dilde, yani belli üç dilden (Azerbaycan, Fars ve Arap dillerinden – İ.H.) ayrı eski Tatar lehçesinde yahut Moğolca da şiirler yazması, ilk defa Kâtip Çelebi’nin Fuzuli’yi kendi adıyla Muhammet ibn Süleyman diye adlandırdığını yazması, Sadiki’nin şairin otuz bin beyitlik şiiri arasında Arapça divanını görmesi gibi bilgileri Arap ve Türkmen ortamında seslendiren Atâ Terzibaşı geniş anlamda Fuzulişinaslığı da zenginleştirmiştir. Onun Fuzuli’nin Arap dilinde yazılmış kasideleri ve Metle-ül İtikat eseri hakkında yazdığı makaleler bir tek Türkmen toplumu için değil, bütünlükle Muhammet Fuzuli’yi araştıran her bir araştırmacı için değerli bilimsel kaynaktır.

Muhammet Fuzuli’nin dünya şöhreti hakkında değilmiş aşağıdaki fikirler bilimsel açıdan değerli olma yanında hem de Atâ Terzibaşı’nın bu büyük sanatçıya beslediği özel sevgiyi belirten düşünceleri gibi önemlidir: “Artık Fuzuli dünyaca bilinen bir şair olarak gönüllerde yaşamaktadır. Batı’dan daha çok Doğu’da ün salan şairimizin gün geçtikçe tanınma çevresi genişlenmektedir. Hayatı her gün bir az da aydınlaşmakla değeri artmaktadır”.

Atâ Terzibaşı Kerkük toplumunda büyük Azerbaycan şairi Muhammet Hüseyin Şehriyar hakkında ilk makale yazanlardan biridir. 1964 yılında Bağdat’ta yayımlanan Kardeşlik derginde Şehriyar makalesi Atâ Terzibaşı’nın az önce Tebriz’e etmiş olduğu seferi zamanı Muhammet Hüseyin Şehriyar’la görüşü sırasında yazılmıştır.

Tanıtma özelliği taşıyan yazıda Muhammet Hüseyin Şehriyar’ın kısa özgeçmişi ve eserlerinin yayımı hakkında bilgi verilmiş, ölmez sanatına büyük değer vermiştir.  Aşağıdaki değerlendirme Atâ Terzibaşı’nın Şehriyar sanatının büyüklüğü hakkında bilimsel bakışlarını açık şekilde sergilemektedir:[1]

Bugün İran’ın en büyük şairi olarak tanınan Şehriyar, aynı zamanda, Türk şiir aleminde de istisna bir konumu olan değerli bir simadır. Aslen ve şahsen Türk olan bu şair kendisini en çok Türk edebiyatı çevresinde Haydar Babaya Selam adlı şiir kitabı ile tanıtmıştır… Şiirle zirveye ulaşmış büyük bir sanatçı olan Şehriyar eserleriyle hem insanlığa hem de avam tabakasına hitap eden ve okurlar üzerinde derin etkirler bırakan mümtaz bir şahıstır. Üslubu parlak ve caziptir. Bunu anlam ve konu açısından da yeni ve canlı bir şah eser saydığımız Haydar Babaya Selam kitabında yakından görmekteyiz. …O, her zaman eleştirmekten kaçınmış, ünlü üstat bir sanatkârın başarılı terennümlerini toplamıştır. …Bu büyük sanatkâr İstanbul gibi bir çevrede yaşamış olsaydı, göreceyi takdir ve teşvik sayesinde Türk edebiyatına, kim bilir daha kaç değerli eserler armağan ederdi”.[2]

Şehriyar makalesinde hem de şairin özel hayatı ve yaşam zorlukları hakkında da Atâ Terzibaşı’nın acı duygularını göz önüne sermektedir. Bu duygular Muhammet Hüseyin Şehriyar’ın hayat ve çevresini daha iyi anlamak için çok önemlidir: “Yaşının epey ilerlemesine rağmen, (o zaman Şehriyar 59 yaşında imiş – İ.H.), onu fena bir lanet içerisinde yıpranmış ve hüzünle mücessem bir timsal olarak gördüm.

…Aldığı emekli maaşı ile idare eden, Tebriz’deki evinde kendisini ibadete kaptırarak, çok mütevazı… bir hayat yaşamağa öğretmiştir. Kendisi çok inanç sahibi bir şair olmuş, dini ve insani duyguları taşımaktadır. Çok mütevazı, sakin ve efendi bir insan olan Şehriyar henüz yayımlanmamış şiirlerini hazırlamakla ilgilenmektedir… Değerli şair Şehriyarla görüştüğüm sırada kendisinin oralarda takdir görüp görmediğini sorduğumda «Eziyet görmemeyim de takdir istemem»- şekilde cevap vermişti!”.[3]

Atâ Terzibaşı’nın «Şehriyar» makalesi bu ünlü Azerbaycan şairini Irak – Türkmen toplumunda tanıtmak açısından ilk adım gibi önemlidir. Bütünlükleyse Şehriyar makalesi Türk dünyasında Muhammet Hüseyin Şehriyar hakkında şairin kendisiyle görüşün etkisiyle yazılmış ilk makalelerden biri gibi de önemlidir.

Edebiyatçılık konularıyla sıkı ilgilenen Atâ Terzibaşı’nın Azerbaycan klasik edebiyatının ünlü temsilcisi Cahan Şah Hakiki hakkında 1973 yılında yazdığı Cahan Şahın Türkçe Şiirleri adlı makale hayatı ve sanatı o zamana kadar az öğrenilmiş şair-hükümdar hakkında önemli bir kaynaktır.

Divan edebiyatına hakkında bir dizin makaleleri, klasik Türk şiirinde dil ve üslup konularını anlatan araştırmaları Atâ Terzibaşı’nın Orta Çağ edebiyatına ait bilimsel açıdan önemli bilimsel eserleridir. Nasreddin Hoca Hakkında Yeni Bilgiler makalesinde Türk dünyasında ünlü olan bu zeki fıkracının hayatının bilinmeyen sayfaları açıklanmıştır.

Aynı zamanda, Irak’ta yaşayıp yaratmış Erbil şairi Garibi, çocukluğu Kerkük’te geçmiş, Kerkük Benim Cennetimdir – söyleyen şair Halide Nusret Zorlutuna ve Kerkük şairlerinden Hicri Dede, Abdülkadir Faiz, Molla Sadık ve diğerleri hakkın makaleler bu şairlerden söz açan ilk kaynaklardır.

Türkiye edebiyatından Ziya Gökalp, Namık Kemâl, Yahya Kemâl Bayatlı ve başkaları hakkında yapmış olduğu araştırmaları Türk edebiyatının Kerkük ellerinde tanıtılmasına hizmet vermektedir.

Türk Dil Kurumu şeref üyesi olan Atâ Terzibaşı Kerkük’le Türkiye bilimsel-edebi camiası ve Türk dünyası arasında güven köprülerinin kurulması yollarında yılmadan çalışmalarına devam etmiştir.

Azerbaycan-Kerkük edebi-bilimsel ilişkilerinin gelişmesinde de Atâ Terzibaşı’nın hizmetlerini ayrıca belirtmemiz gerekmektedir. Muhammet Fuzuli hakkında yazmış olduğu makaleler silsilesi Atâ Terzibaşı’nın Azerbaycan edebiyatının öğrenilmesi alanındaki büyük hizmetlerinden biridir. Şehriyar makalesinde Azerbaycan Şehriyarşinaslığını zenginleştirecek değerli olgular vardır. Kuzey Azerbaycan’da Türkmenoloji Araştırmaları adlı makalesindeyse Atâ Terzibaşı Azerbaycan – Kerkük bilimsel-edebi ilişkilerinin 1950-1977’li yılları kapsayan mükemmel bir salnamesini oluşturmaktadır. Ahmet Ağaoğlu’na adanmış makalesiyle Atâ Terzibaşı Azerbaycan halkının edebiyatı yanında, sosyal fikrine de yakından tanındığını ve sevildiğini dikkate sunmuştur. Atâ Terzibaşı Azerbaycan düşünürü Ali Bey Hüseyinzade’nin Türkçülük fikirlerine de hep olumlu yaklaşım sergilemiştir.

Atâ Terzibaşı Kerkük konuşma dilinin Azerbaycan dili ile çok yakın ve belki ikiz kardeşler olduğunu bilimsel açıdan dayatılmış şekilde sunmuş, sözlü ve yazılı edebiyatlarımız arasındaki yakınlık hakkında değerli fikirler ileri sürmüştür.

Atâ Terzibaşı Irak-Türkmen ve Azerbaycan edebiyatı hakkında bilimsel eserleriyle değişik ülkelerde yaşayan ve birbirine yakın olan bu her iki halkın büyük bilim insanı olduğunu kanıtlamıştır. Atâ Terzibaşı’nın ünlü Azerbaycan aydınları – halk şairi Resul Rıza, Hemid Araslı, Abbas Zamanov, Mirzağa Guluzade, Yaşar Garayev, Sabir Rüstemhanlı, Gazanfer Paşayev, Ayaz Vefalı ile yazışmaları ve görüşleri edebi ilişkilerimizin, edebiyatların ve kültürlerin birliğinin değerli sayfalarıdır.

Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve sanatı bir bütün şeklinde Azerbaycan Kerkükşinaslığının kurucusu Prof. Dr. Gazanfer Paşayev’in araştırmaları sayesinde halkımıza iletilmiştir. Gazanfer Paşayev Kerkük bilimsel-edebi camiası hakkında çok sayılı araştırmalarında Atâ Terzibaşı’nın geniş yelpazeli çalışmaları ve bilimsel hizmetlerinden söz etmiştir. Onun 2016 yılında Bakü Tahsil Yayınevinde yayımlanmış “Atâ Terzibaşı’nın Folklorşinaslık Faaliyetleri” adlı monografisi Azerbaycan’da bu ünlü Irak-Türkmen bilim insanı hakkında ilk büyük araştırma olarak saygın kılavuz–kaynak Niteliğindedir. Hazırda Nizami Gencevi adına Edebiyat Enstitüsünde çalışan Orhan İsayev’in Emektar Bilim İnsanı, Prof. Dr. Gazenfer Paşayev’in danışman hocalığıyla Atâ Terzibaşı’nın Edebiyatçılık Çalışması adlı araştırma çalışması ünlü Irak-Türkmen araştırmacısı hakkında ilk doktora tezi gibi onun bilimsel çalışmasının sistemli şekilde öğrenilmesinde önemli bilimsel armağandır.

Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve bilimsel çalışmasının Türk dünyasında tanıtılmasında ünlü Türkmen şairi ve araştırmacısı Şemsettin Küzeci’nin büyük hizmeti vardır. Zaten Şemsettin Küzeci Irak-Türkmen edebiyatının toplanması, araştırılması ve yayımlanması alanında devamlı çalışmalar yapan özverili aydındır.  Onun Irak-Türkmen edebiyatına dair araştırmaları ve derleme malzemeleri bu edebiyatın çok ciltlik salnamesidir. Şemsettin Küzeci hem de günümüzde Kerkük Türkmen edebiyatının temel taşlarından birisidir. Şemsettin Küzeci’nin şiirleri sanki Kerkük edebiyatının yazılı Türkmen hoyratlarıdır. O, hoyrat türünün yazılı örneklerini şeklinde yapmanın mükemmel örneğidir.

Hem de araştırmacı olarak çalışmalar yapan Şemsettin Küzeci’nin yönettiği Kerkük Kültür Derneği Irak-Türkmen edebiyatının toplanılması, araştırılması ve yayımı çalışmalarına sürekli hizmet vermektedir. Türkiye’de çalışma yapan Kerkük Kültür Derneği dünya Türkmen aydınlarını birleştiren ve iletişimi sağlayan kurum olarak yayımlattığı kitaplar, gerçekleştirdiği edebi-kültürel etkinlikler günümüzde Irak Türkmenlerinin zengin edebi mirasını uluslararası düzeyde tanıtma görevinin şerefli örnekleridir.

Şemsettin Küzeci’nin kurduğu Kerkük Kültür Derneği Azerbaycan’la ilişkilerin daha da sıkılaştırılması alanında da büyük çalışmalar yapmaktadır. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Nizami Gencevi adına Edebiyat Enstitüsü ve Folklor Enstitüsü ile Kerkük Kültür Derneği arasında 2023 ve 2024 yıllarında imzalanmış anlaşmalar Kerkük bilimsel-edebi camiasıyla ülkemiz araştırmacılarının ilişkilerine yeni ufuklar açmaktadır.

Bütün bunların yanında, ünlü bilim insanı, büyük folklorcu Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve çok yönlü çalışmaları şimdiye kadar ayrıca tek bilimsel-araştırma eserinde kapsamlı şekilde, bütün yönleriyle araştırılıp sunulmamıştır. Gerçi daha 2004 yılında Elçin Şükürlü Kardeşlik dergisinde yayımlattığı Kerkük’te Geçen Bir Türk Bilgini Atâ Terzibaşı adlı makalesinde ünlü bilim insanının hayatı hakkında ilk defa bilim camiasına duyurmuştur.

Bunun dışında Suphi Saatçi’nin 2014 yılında Türkmeneli dergisinde yayımlattığı Atâ Terzibaşı’nın Hayatından Çizgiler makalesinde de onun hayatının birçok önemli olaylarından söz etmiştir. Aynı zamanda, Necat Kevseroğlu’nun 2016 yılında üstat edebiyatçının daha sağlığında Kerkük Vakfı tarafından yayımlanmış Atâ Terzibaşı’nın Fuzuli Hakkında Yazılar kitabının giriş kısmında Atâ Terzibaşı’nın Hayatı ve Eserleri adlı daha büyük bir makale vermiştir.

Makalede özgeçmişi kısa şekilde verilmiş fedakâr edebiyatçı bilim insanının genellikle yayımlanmış eserlerinin kısa özeti sunulmuştur.

Bu açıdan Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve çalışmalarının tam şekilde araştırılıp öğrenilmesi gibi sorumlu ve şerefli görevi de ilk defa olarak Şemsettin Küzeci üstlenmiştir.

Onun büyük okur kitlesine ve bilim camiasına sunduğu Kerkük’ün Temel Taşı Atâ Terzibaşı kitabı Türk dünyasında bu alanda kalmış boşluğu doldurmaktadır. Bu, Atâ Terzibaşı’nın geniş bilimsel çalışması ve gazeteciliği hakkında yazılmış ilk ansiklopedik kitaptır.

Şemsettin Küzeci ilk defa olarak Atâ Terzibaşı’nın bilimsel özgeçmişinin tam manzarasını oluşturmuştur. Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve çevresi, eğitimi, avukatlık ve gazetecilik çalışması, halkbilimi alanında yorulmaz çalışmaları yanında hem de onun hayatının zor yılları: sürgünde olduğu, Kerkük Katliamı dönemi, takip olunması, eserlerinin sansürün baskısında kalması ve sair gibi ağır hayatı da Şemsettin Küzeci’nin dili ile tanıkların söylediklerine dayanarak ve belgelerin ışığında araştırılarak bilimsel-gazetecilik şekilde sunulmaktadır.

Şemsettin Küzeci’nin kitabı sanki Atâ Terzibaşı’nın hayatının ve kaderinin belgesel romanıdır. Bu orijinal bilimsel-gazetecilik eseri Atâ Terzibaşı’nın Şemsettin Küzeci tarafından yazılmış gündelikleri de adlandırabiliriz. Şemsettin Küzeci Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve çevresini çağdaşlarıyla ilişkili şekilde anlatmakla etmekle geniş anlamda bu ünlü bilim insanının hayatına dayanarak Kerkük dünyasının yüzyıllık salnamesi yapmayı başarmıştır. Kitapta Atâ Terzibaşı’nın halka ve bilime adanmış hayatı Kerkük elinin – Türkmeneli’nin kader ve evrim yolu salnamesi şeklinde genellemesi yapılmıştır.

Atâ Terzibaşı’nın bilimsel ve gazetecilik çalışması Şemsettin Küzeci’nin kitabında sistemli bir şekilde araştırılarak sunulmaktadır. Şimdiye kadar yapılmış araştırmalarda genellikle Atâ Terzibaşı’nın edebiyatçılık çalışmaları, sözlü halk edebiyatının toplanılması ve yayımlanması alanındaki hizmetlerine yöneldiği için onun basın alanındaki çalışmalarda gereken değeri alamamıştır. Şemsettin Küzeci Atâ Terzibaşı’nın basın alanındaki yıllardan süregelen çalışmalarını dikkatle araştırmış, incelemiş ve olgulara dayanarak onlara ışık tutmuştur.

İlk defa bu kitapta Atâ Terzibaşı’nın gazetecilik çalışmasının bütün seyri bilimsel şekilde araştırılarak okurlara sunulmuştur.

Tüm bunların yanında Atâ Terzibaşı’nın bir el yazmacı olarak çalışması hakkında hiç söz edilmemiştir. Şemsettin Küzeci Atâ Terzibaşı’nın elyazmaların toplanılması ve araştırılması alanındaki hizmetlerinin boyutunu ve içeriğini ilk defa olarak bilim dünyasına sunmuştur. Sunulan araştırmalardan anlaşıldığı gibi Atâ Terzibaşı’nın kendi evinde kurmuş olduğu Elyazmaları arşivi Irak Türkmenlerinin tarih ve kaderinin çok ciltlik toplusudur.

Atâ Terzibaşı’nın elyazmaları arşivi Kerkük dünyasını milli varlığı ve manevi zenginliği, bu halkın tarihi ve edebiyatının zengin hazinesidir. Şemsettin Küzeci bu yönde yapmış olduğu araştırmalarıyla Atâ Terzibaşı’nın Elyazmaları arşivini bir ailenin serveti olmaktan çıkararak, geniş anlamda Kerkük halkının ve Türk dünyasının yüzüne açmıştır.

Elbette, Atâ Terzibaşı’nın folklor ve edebiyat çalışmaları bir de Şemsettin Küzeci’nin gözüyle de öğrenerek ve araştırılmıştır. Yazarın Atâ Terzibaşı’yı yakından tanıması ve onun çalışma ortamı ve araştırmacılık tarzına bizzat aşına olması bu yönde farklı gözlemlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Şemsettin Küzeci’nin kitabında okur araştırmacı Atâ Terzibaşı’yı yalnız masa arkasında değil hem de oba oba dolaştığı Kerkük ellerinin ocak başında da görmek imkânı kazanır.

Bu yolla Şemsettin Küzeci Atâ Terzibaşı’dan hem de yüce insani duygulara sahip olan şahıs gibi de söz açmıştır. Yıllar geçtikçe, bu büyük değerli insanı tanıyanlar özgürce Şemsettin Küzeci’nin gerçek insan ve kişilik gibi Atâ Terzibaşı’dan söz ettiği anıların değeri daha da çoğalacaktır. Çünkü insanın iç güzelliğini açmadan onun çalışmasının ve hizmetlerinin gerçek değerini de anlamak imkânsızdır.

Şemsettin Küzeci Atâ Terzibaşı’yı bir kişilik gibi anlatmakla gelecek nesiller ve araştırmacılar için o serveti kâğıtlara dökerek bilim camiasına iletmiştir.

Bilindiği gibi, ünlü Irak-Türkmen araştırmacısı Atâ Terzibaşı’nın Fuzuli hakkında makalelerini ilk defa Necaat Kevseroğlu toplamış 2016 yılında İstanbul’da kitap halında yayımlatmıştır.

Fakat o kitap adından da belli olduğu gibi Atâ Terzibaşı’nın Fuzuli Hakkında Yazılar’ından, bilimsel-gazetecilik makalelerinden oluşmaktadır. Necat Kevseroğlu Atâ Terzibaşı’nın Fuzuli Hakkında Araştırma Yazıları adı ile büyük Azerbaycan şairine adamış 20 makalesini okurlara iletmiştir. Bununla beraber Şemsettin Küzeci de Mustafa Ziya ile Atâ Terzibaşı’nın değişik konularda yazılmış seçme makalelerini, Muhammet Fuzuli hakkında da dört makalesini 2018 yılında Ankara’da 42 Makalesinin yayımını gerçekleştirmiştir.

Şemsettin Küzeci’nin Atâ Terzibaşı’ya armağan ettiği kitabında Azerbaycan okurlarına sunduğu makaleler Türkiye yayımlanmış eklemelerle daha da işlenmiştir. Bu kitapta Atâ Terzibaşı’nın birkaç makalesi ilk defa bilim camiasının dikkatine sunulmaktadır.

Azerbaycan’da yayımlanan makaleleri büyük Türkmen bilim insanı Atâ Terzibaşı’nın hayatı ve çalışmasının tam şekilde bilim camiasına iletilmesi açısından önemle sahiptir. Sunulmuş olan makaleler edebi ilişkilerimizin tarihi köklerini ve geleneklerini öğrenmek açısından önemli adımdır.

Kerkük’ün Temel Taşı Atâ Terzibaşı kitabındaa ilk defa olarak ünlü bilim adamının bilimsel ve gazetecilik çalışmalarının, onun hakkında yazılmış bilimsel eserlerin ve şiirlerin bibliyografisi da alınmıştır. Bibliyografide Atâ Terzibaşı’nın 19 konu başlıklı ve 66 kitabı yanında, onun hakkında yazılmış kitapların ve araştırma eserlerinin, yüksek lisans, doktora tezleri ve diploma çalışmalarının yansıması Irak-Türkmen Terzibaşışinaslığının gerçek bilimsel manzarasını tam şekilde görme fırsatı sağlamaktadır.

İlk defa olarak Prof. Dr. Gazanfer Paşayev’in Atâ Terzibaşı’nın Azerbaycan’da yayımladığı kitaplarının bibliyografik verilerinin de Kerkük’ün Temel Taşı Atâ Terzibaşı kitabına eklenmesi edebi ilişkilerin geliştirilmesi alanında uzun yıllardan beri sürekli ve verimli çalışmalar yapmaya davam eden bu ünlü bilim insanının hizmetlerine bir daha dikkat çekilmesi anlamında önemli adımdır.

Atâ Terzibaşı’ya armağan edilmiş 21 şiirin yazarı hakkında bilgilerse bu büyük bilim insanı ve sosyal, toplum içinde saygın insana Irak’ta görülen halk sevgisine dikkat çekmeğe ışık tutmaktadır.

Sonuç olarak büyük emek bahasına hazırlanmış bu, geniş kapsama alanına sahip olan bibliyografinin düzenlenmesi ve yayımlanması Şemsettin Küzeci’nin önemli bilimsel hizmetidir.

Sunulan zengin bibliyografik göstergesi Atâ Terzibaşı’nın hayatının ve geniş yelpazeli çalışmalarının faydalı bir kılavuzdur. Gelecekte Atâ Terzibaşı hakkında kitap ve makale yazanlar, doktora tezi hazırlayanlar için bütünlükle Şemsettin Küzeci’nin Kerkük’ün Temel Taşı Atâ Terzibaşı kitabı ile Terzibaşı Külliyetini ve bu kitaplarda verilmiş kapsamlı bibliyografik bilgiler saygın bir kaynaktır.

Genel olarak, bilindiği gibi, Şemsettin Küzeci uzun yıllardır Irak Türkmenlerinin tarihi, milli kimliği, nüfusu, coğrafisi, onların yayımlattıkları basın kurumlarının çalışmasıyla ilgili yaptığı araştırmalarıyla ve düzenlediği şiir antolojileriyle tanınmaktadır. Ünlü bir şair olarak da Irak-Türkmen toplumunda kabul gören Şemsettin Küzeci Kerkük’ün Temel Taşı Atâ Terzibaşı kitabıyla da çalışkan ve bol verimli bir edebiyatçı olduğunu ortaya koymuştur.

Şemsettin Küzeci’nin Azerbaycan’da da yayımlanan “Kerkük’ün Milli Tatkikatçısı Atâ Terzibaşı” kitabı edebiyatçılık bilimine değerli bir armağandır.

Bu kitaplar, şimdiye kadar Atâ Terzibaşı hakkında yazılmış en kapsamlı kitap gibi de önemlidir. Hiç kuşkusuz Küzeci’nin yazdığı ve hazırladığı bu kitapları kapsaman alanının ve bilgi tutumunun genişliğine ve zenginliğine göre Atâ Terzibaşı Ansiklopedisi de adlandırabiliriz.

 Şemsettin Küzeci’nin sunduğu araştırmalar Atâ Terzibaşı’nın Irak-Türkmen edebiyatçılık dünyasının zirvesini fethetmiş ünlü bir bilim insanı olduğunu kanıtlamaktadır. Gerçekten de Atâ Terzibaşı 20.yüzyılda Arap dünyasında Kerkük’ün zengin sözlü ve yazılı edebiyatını araştırıp ve tanıtan en ünlü Türkmen bilim insanıdır.

Şemsettin Küzeci’nin “Kerkük’ün Temel Taşı Atâ Terzibaşı” kitabının TÜRKSOY tarafından ve Azerbaycan’da – Bakü’de, Milli Bilimler Akademisi Elm yayınevinde “Kerkük’ün Milli Tatkikatçısı Atâ Terzibaşı” kitabının yayımlanması tarihi koşullarda bilimsel ve edebi ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi alanında atılmış değerli adımdır. Bu yayımlar uzun yıllardan beri Türkiye ve Azerbaycan’la Kerkük Türkmenleri arasında bilimsel-kültürel ilişkilerin geliştirilmesinde büyük hizmetleri olan, 2023 yılında Azerbaycan Makalelerim adlı kitabıyla ülkemize ait yazdığı araştırmaları Türk dünyasına ulaştıran, bir Azerbaycan Sevdalısı olarak ünlenmiş Şemsettin Küzeci’nin Azerbaycan’la pekiştirilen ve yaygın olan ilişkilerinin daha bir önemli sayfası gibi de değerlidir. “Kerkük’ün Milli Yazarı Atâ Terzibaşı” kitaplarının külliyeti hem de 2023 yılında Nizami Gencevi adına Edebiyat Enstitüsünün Fahri Doktoru bilimsel adını almış Dr. Şemsettin Küzeci’nin Azerbaycan bilimi karşısında mükemmel raporudur.

 

Ord. Prof. Dr. İsa Habibbeyli

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Başkanı

 

 

 

 

[1] Atâ Terzibaşı’nın makalesi (yayıma hazırlayanlar Mustafa Ziya, Şemseddin Kuzeci). Ankara, 2018, s.89

[2] A,g,e, s.188-190

[3] A,g,e, s.188-190